Girişimcilik Ekosisteminde Eğitim

  1. Anasayfa
  2. Girişimcilik Ekosisteminde Eğitim
  • Girişimcilik Ekosisteminde Eğitim

    Girişimcilik Ekosisteminde Eğitim

    Lukwise Röportajları - EntreCom Kurucu Ortağı Enis Erdem Yurdatapan



Bize “Enis Erdem Yurdatapan”dan bahseder misin?

 

Benim hayat amacım insanların içindeki potansiyeli keşfetmesini sağlayarak hayalleri için harekete geçmelerini sağlamak. Bu amaç doğrultusunda tüm çalışmalarımı sürdürüyorum. İsterseniz çok kısa hikayemden bahsedeyim.

 

Ben Enis Erdem Yurdatapan, 1993 Kocaeli doğumluyum. 2011-2017 arasında ODTÜ İstatistik bölümünde okurken sadece üniversite eğitiminin kariyerim ve kişisel gelişimim için yeterli olmayacağını düşünerek 4’ü kurumsal şirket, 3’ü startup olmak üzere 7 tane stajla birlikte 3 sene boyunca gönüllülük faaliyetlerinde bulundum. Ayrıca, üniversite öğrencilerine yönelik düzenlenen 20’den fazla eğitim ve kariyer kampına katılarak hem kendimi hem de çevremi geliştirme fırsatı yakaladım.

 

Mezun olduktan sonra ise ne yapmak ve nasıl bir kariyer rotası çizmek istediğini bilen biri olarak ING Türkiye’nin global yeni mezun programında IT departmanında işe başladım. Programda her yıl yurtdışında eğitimler olması ve farklı birimlerde çalışmayı denememiz için bize fırsatlar vermesi benim için oldukça önemliydi. İlk 1.5 senemde IT’de farklı rollerde yer aldıktan sonra kendimi yavaş yavaş girişimcilik tarafına atmaya başladım. O güne kadar hem üniversitede hem mezun olduktan sonra birçok girişimcilik etkinliğine katılmış ve deneyimlemiştim fakat ING İnovasyon Merkezi’ne geçtikten sonra tam anlamıyla kimliğimi bulmaya başladım. 1.5 yıl boyunca girişimcilik, inovasyon, teknoloji ve kişisel gelişim odaklı 400’den fazla etkinlik ve eğitim düzenledim. Bunları yaparken hem birçok şey öğrendim hem de özellikle eğitmenlik ve moderatörlük konularında kendimi geliştirdim. Aynı zamanda bankanın start up ilişkilerini yöneterek de yeni deneyimler elde ettim.

 

Tüm deneyimlerim ve gözlemlerimden yola çıkarak ise kendi girişimcilik serüvenimi yaşamak için ortağım Mazlum Tanrıkulu ile birlikte EntreCom’u kurduk. Yaklaşık 1 senedir hem EntreCom’u hem de ING İnovasyon Merkezi’ni geliştirmek için çalışmalar yapıyorum. Girişimcilik benim için bir yaşam tarzı. Bu alanda olmaktan ve insanlarla birlikte çalışmaktan çok keyif alıyorum.


Girişimcilik ekosisteminde oldukça aktif ve deneyimli olan biri olarak, 2019 Ağustos ayında kurduğun EntreCom’un sunduğu değerlerden ve kuruluş amacından, neler yaptığınızdan bahseder misin? 


 

Her girişim bir ihtiyaçtan doğar ve biz girişimcilik ekosisteminin daha kaliteli, sürdürülebilir olması ve bu sayede ülke ekonomimizin gelişebilmesi amacıyla EntreCom’u hayata geçirdik. Girişimimizi kurmadan önce, yaklaşık 4 senedir ekosistemde farklı rollerde yer alan biri olarak birçok farklı sorun gözlemlemiştim. Bunlardan bazıları, düzenli ve anlamlandırılabilir bir veri kaynağının olmaması, global olarak “best practice” olarak adlandırabileceğimiz birçok metodun ülkemizdeki programlarda ve girişimler tarafından kullanılmıyor olması ve ekosistemdeki insanların arasında işbirliklerin yeterince efektif yapılmamasıydı.

 

Bir girişimci olarak aynı anda tüm problemleri çözemezsiniz ve çözmemelisiniz de. Biz de az önce bahsettiğim ve ekstradan birçok farklı problemi çözmeyi yol haritamıza ekleyip ilk olarak “ekosistemin veritabanı” tarafına yoğunlaştık. Ekosistem paydaşlarından olan girişimcilik programları, yarışmaları ve yatırım fonları başta olmak üzere birçok alandan veriyi paylaşarak insanların kendine uygun olanları çok daha rahat bulabilmesini sağladık.

 

Sonrasında girişimcilerin doğru metodları kullanıp hızlı ve verimli bir şekilde yolculuklarını sürdürebilmesi adına düzenlediğimiz girişimcilik programlarında 200’den fazla girişimci adayına dokunduk ve 60’dan fazla ekibimiz şu anda serüvenlerine bizimle birlikte devam ediyor. Dijital gönüllülük üzerine odaklanan e-Gönüllü ve Keşfet-Yarat-Mutlu Ol sloganıyla insanlara yeni bir öğrenme deneyimi sunan Keyamu başta olmak üzere birçok girişimimiz web sitesini açıp hizmet vermeye başladı.

 

Veritabanı ve programlarımız haricinde ise, etkinliklerimiz, podcast ve YouTube içeriklerimizle ekosistemi elimizden geldiği kadar beslemeye devam ediyoruz.

 

Yaklaşık 2 aydır ise yeni platformumuz üzerine çalışıyoruz. EntreCom olarak kısa bir zaman içerisinde girişimcilik ekosistemindeki tüm paydaşların hayatlarını kolaylaştırmak adına, şimdiden çok heyecanlandığımız yeni bir versiyonla girişimcilik dünyasında olacağız.

 

 

Kimlere, hangi alanlarda eğitimler sunuyorsunuz ve bu eğitimlere nasıl ulaşılıyor?

 

Biz girişimci adaylarına, girişimcilere ve ekosistem paydaşlarını temsil eden insanlara eğitimler veriyoruz. Bu eğitimlerin içinde, iş modeli kanvası, pitching gibi temel girişimcilik konularıyla birlikte, networking gibi daha soft-skill konulara da odaklanıyoruz. Aynı zamanda insanların yaşayarak öğrenebileceği “Girişimcilik Tabusu” vb. hem keyifli vakit geçirip hem de birçok girişimcilik sözlüğünden kelimeyi kavrayabileceği modellerimiz de var. Bu eğitimlerimizin hepsini sosyal medya hesaplarımızdan duyuruyoruz. Katılmak isteyen girişimcilik sevdalıları, LinkedIn, Instagram ve Twitter’da bizi takip edebilir.


Eğitimleri tasarlarken, nelere dikkat ediyorsun? Katılımcı profil analizi nasıl yapılıyor?  Profile uygun içerik hazırlama sürecinden bize bahseder misin?

 

Biz eğitimleri tasarlarken, eğitimin akışına, interaktif olmasına ve insanların kafasında sorular oluşturup araştırmasına teşvik edebilmeye çok önem veriyoruz. Her eğitimimizden sonra girişimcilerimize görevler verip eğitimlerde öğrendikleri konuları kendi girişimlerinde ve hayatlarında uygulamalarını bekliyoruz. Tek taraflı, anlatmaya yönelik ve sonunda herhangi bir sorumluluk barındırmayan eğitimlerin verimli olmadığına inanıyoruz.

 

Bizim katılımcılarımızdan en büyük beklentimiz, girişimcilik motivasyonunun yüksek olması ve gerçekten hayatta bir şeyleri değiştirmek, değer yaratmak istemesi. Bu özellikleri barındıran herkesin kendine uygun bir alan ve ekipte yer aldığında bizim öğrettiğimiz doğru metodları da kullanarak fark yaratabileceğine inanıyoruz.

 

Özellikle dışarıya açık ve kapalı bir topluluğa yönelik yapacağımız eğitimlerde katılımcı kitlesinin o güne kadarki deneyimlerine, hedeflerine ve kişi sayısına vs. çok dikkat ediyoruz. Eğitimdeki örneklerimizi ve anlatımımızı kişi profiline göre güncelleyip onların daha rahat anlamasını sağlamaya çalışıyoruz.


Eğitimin hafızada kalması ve uygulamaya geçmesi etkileşim ile daha fazla destekleniyor. Sen bu konuda ne düşünüyorsun ve eğitimlerinizde etkileşimi nasıl artırıyorsunuz? 

 

Özellikle online eğitime geçtikten sonra uygulamalı ve etkileşimli yapmanın önemini bir kez daha görmüş olduk. İnsanların dikkatini dağıtabilecek çok fazla unsur var ve yeterince ilgi çekici bir şeyler anlatmıyorsanız katılımcıların dikkatini kaybetmeniz çok muhtemel.

 

Biz programlarımızdaki eğitimlerimizde, 45 dakikalık seanslarla ön bilgi verip, podcast, yönerge ve örnek dokümanlarımızla üzerine çalışmalarını sağlayarak ve sonrasında bir 45 dakikalık seans ile de birlikte bu çalışmaların üzerine konuşup pekiştirerek öğrenmeyi daha kalıcı hale getirmeye çalışıyoruz. Bu seansları da mutlaka kayıt altına alıp, anlık olarak katılamayan girişimcilerimize linkini iletip hemen akışı yakalamasını sağlıyoruz. Şu anda hep birlikte çok büyük bir değişimin içindeyiz. Herkesin öğrenme algılarının ve çalışma motivasyonlarının olduğu saat dilimi farklı ve biz de eğitimlerimizde sunduğumuz esneklik ve çalışma metodolojisiyle süreci onlar için daha verimli hale getirmeye çalışıyoruz.

 

Uzun süreli eğitim programlarını planlarken nasıl bir yol izliyorsunuz, süreyi, ne kadar

zamana yayılacağını belirlemede öncelik nedir sence?

 

Uzun süreli eğitim programlarımızı tasarlarken en çok dikkat ettiğimiz şey adım adım süreci kurgulamak oldu. Daha önceki deneyimlerimizde, insanların uzun vadede süreci takip edemeyebildiğini farkettiğimiz için böyle bir aksiyon aldık. Birkaç aylık çalışma üzerine oluşturduğumuz “7 Aşamalı Girişimcilik Yolculuğu” nda her bir program aşamamızın süresi 3 hafta ile 8 hafta arasında değişiyor ve her aşamanın sonunda bizden bağımsız bir jüri değerlendirmesine tabi tutuyoruz girişimlerimizi. Aynı zamanda her aşamanın içinde süreye uyularak tamamlanması gereken en az 5 görev olduğu için girişimciler odaklarını kaybetmemiş oluyor. Kaybedenler ise yolda eleniyor tabii ki. Bu da girişimciliğin doğası gereği yaşanan ve yaşanması da gereken bir durum.

 

7 Aşamalı Girişimcilik Yolculuğu’muzu planlarken her bir aşamasının da ilgi çekici isminin olmasına ve insanlarla bağ kurmasına çok önem verdik. Girişimcilik Sevdalıları, İlk Adımı Atanlar, Harekete Geçenler, Sahneye Çıkanlar, Fatura Kesenler, Ölçeklenenler ve Globalleşenler olarak tanımladığımız gruplarda farklı eğitim ve içeriklerimizle girişimcilerimizin önünü açmaya devam edeceğiz.

 

Dijitalleşmeyi eğitimlere nasıl uyarlıyorsunuz, hangi kanallardan en etkin eğitimler

veriliyor ?

 

Biz eğitimlerimizi Zoom üzerinden veriyoruz. Birkaç defa Miro’yu da kullanma deneyimimiz oldu ve çok verim aldık. Dijitalleşmenin en güzel yanı, doküman paylaşımını ve anlık özelden iletişimi çok kolaylaştırması. İnteraktif ve yaşayarak öğrenme üzerine odakladığımız eğitimlerde özel chat kısmını çok aktif kullanıyor ve kişilere özel görevler vererek eğitimleri şekillendirmeye çalışıyoruz.

 

Girişimcilere yönelik eğitim ve dijitalleşmeye yönelik söyleyeceğin ilk 3 kelime nedir?

 

Fırsat, verimlilik ve işbirliği.

 

Bize bir kitap önerisinde bulunur musun?

Ben Müthiş Psikoloji’den “Hayır Diyebilme Sanatı”nı önereceğim. Özellikle dijitalleşmeyle birlikte önümüze her an yeni fırsatlar çıkıyor ve duygusal açıdan bağlı, çok sevdiğimiz insanlardan talepler gelince bizim için çok faydalı olmayacağını bilmemize rağmen bu istekleri geri çeviremeyebiliyoruz. Bunların sayısı arttıkça da zamanımızı tamamen istemediğimi işleri ayırdığımız oluyor. Bu kitap da kendi sınırlarımızı çizebilmemizi ve karşı tarafı da kırmadan hayır diyebilmemizi öğreten bir kitap. Bana çok faydası olmuştu, gereken yerlerde hayır diyemeyen herkese kesinlikle tavsiye ediyorum.