Veri Analitiği ile Risk Yönetimi

  1. Anasayfa
  2. Veri Analitiği ile Risk Yönetimi
  • Veri Analitiği ile Risk Yönetimi

    Veri Analitiği ile Risk Yönetimi

    Lukwise Röportajları -Fanaliz / Dr.Atakan Yücel

Lukwise röportajlarında konuğumuz Fanaliz kurucusu Dr.Atakan Yücel.


"Fanaliz” markasını okuduğunuzda, yaptığı iş ve verdiği hizmetler için ipucu veriyor. Biz sizden Fanaliz’in hikayesini detaylı dinlemek isteriz. Bu girişime başlamaya nasıl karar verdiniz? Bugüne kadar nasıl ilerlediniz?

 

İş hayatına bankacılık sektöründe başladım. Kurumsal hayattaki son görevimde kredi risk analitikleri üzerine çalışmalarda bulunuyordum. Yaptığımız iş çeşitli kredi ürünlerine başvuran müşterilerin riskini algoritmalar aracılığıyla ölçmek ve doğru vade ile limitte kredi tahsis etmekti. Bu süreçte bankacılığın dışında finansal teknolojilerin gelişimini de gözlemleme şansım oldu. Fintek tarafında veri analitikleri ve kredi risk yönetimi üzerine sağlanacak çözümlerin, bankacılık dışı sektörlere katkı sağlayacağı düşüncesi ile Fanaliz’i kurmaya karar verdik. Finansal Analiz kelimelerinden türeyen girişimimizin temel hedefini şirketlerin dijital dönüşüm yolculuğunda yardımcı olmak ve doğrudan ölçülebilir finansal faydalar sağlamak olarak söyleyebilirim. Bugüne kadarki süreçte farklı sektörlerde yer alan firmalara çözümlerimizi sunma imkanına sahip olduk. Araç kiralama, perakende, hizmet ve gayrimenkul sektörlerini çözümümüzü sunduğumuz alanlardan örnek olarak verebilirim.

 




Bugüne geldiğimizde Fanaliz’den alabileceğimiz hizmetleri sıralar mısınız? Findeks ile olan iş birliğinizden de bahseder misiniz? Hangi sektörler en çok fayda sağlayabilir Fanaliz’den?

 

Çözümlerimizi iki farklı alanda gruplandırmaktayız. Birinci grup “Kullandıkça Öde” mantığı ile çalışıyor. Burada şirketler bir mal veya hizmet satışı öncesi müşterisinin riskini sistemlerimiz aracılığı ile ölçüp son kararını veriyor. Burada sorgulanan müşteri birey veya şirket olabilir. Findeks ile olan entegrasyonumuz ile sorgulanan kişinin onayı dahilinde verileri işlenebilir bir şekilde alabiliyoruz. Finansal veriler ile birlikte başvurudan gelen bilgileri harmanlayarak algoritmalarımızı çalıştırıyoruz. Burada şirketlerin kendi iç verilerini de karar alma sürecine ekleme kabiliyetine sahibiz. Şirketler “Kullandıkça Öde” çözümlerimizi sunduğumuz API’ler aracılığı ile kolaylıkla kendi yazılımlarına da entegre edebilir veya doğrudan arayüzlerimizi kullanabilir.

 

İkinci grupta ise özellikle kurumsal olmak üzere ellerindeki büyük veriden değer üretmek  isteyen şirketlere modelleme hizmeti veriyoruz. Modelleme temel anlamda, tanımlanan bir problemi çözmeye yönelik geçmiş verilerin incelenmesi ve geleceğin tahminine yönelik bir yapının kurulmasıdır. Bu bazen iş kuralları olabilirken, bazen de iş kuralları ve skorkart içeren daha karmaşık bir yapı olabilmektedir. Bu alanda kredi risk modelleme, müşteri kayıp tahmini ve tahsilat riski modellemesi dahil birçok farklı çalışmalarda bulunduk.

 

Ürün ve hizmetlerimizden en çok yararlanacak sektörleri araç kiralama, perakende, enerji, emlak, telekomünikasyon, sigorta ve taksitle satış yapan iş modeline sahip sektörler olarak nitelendirebilirim. Özellikle alacak riski yönetiminin önemli olduğu alanlar hedefimizde yer almaktadır.


Fanaliz’i kullanmaya başladıkları zaman şirketler müşterilerinin

verilerini erişilebilir ve analiz edilebilir hale getirmeye başlıyor.

 

Veri analitiği denilince, konu bir çok firmaya, kuruma çok uzak ve belki de ulaşılamaz geliyor olabilir. Tabii ki önemli bir uzmanlık alanı. Fanaliz burada nasıl kolaylıklar ve imkanlar sağlıyor müşterilerine?

 

Veri analitiği, yapay zeka ve makine öğrenmesi kavramlarını son zamanlarda daha sık duyuyoruz. Birçok kurum da bu alanda neler yapabileceğinin arayışında ve çeşitli yatırımlarda bulunuyor. Ülkemizdeki şirketlerin veri analitiği konusunda mesafe alabilmesi için öncelikli olarak verilerini dijital olarak toplayabilmesi gerekiyor. Fanaliz’i kullanmaya başladıkları zaman şirketler müşterilerinin verilerini erişilebilir ve analiz edilebilir hale getirmeye başlıyor. Böylelikle şirket politikalarını ve stratejilerini değiştirdiği zaman nasıl bir tablo ile karşılaşacağını veri üzerinde simülasyonlarla gösterebiliyoruz. Örneğin bir şirket yöneticisi olarak beklentinin üzerinde batık vererek ticari zarara uğradınız. Peki bundan sonraki süreçte nasıl hareket etmelisiniz? Mevcut kredi riski ve tahsilat politikalarınızı nasıl değiştirmelisiniz? Hangi ortak özelliklere sahip müşterilerde ödeme noktasında sorun yaşamışsınız? Biz bütün bu soruların cevabını veri analitiği ile müşterilerimize sunuyoruz. Veriye dayalı ölçülebilir karar verilmesinin sonucu olarak da, şirketler satış hacminin artışı, batık riskinin azalışı şeklinde ölçülebilir finansal faydalar elde ediyor.

 

Peki bir kurum bu hizmeti neden almalı? Verdiğiniz hizmetler karşılığında, kurumun nasıl bir kazancı oluyor günün sonunda? Bunun sürdürülebilirliğini sağlamaları konusunda ne önerirsiniz?

 

Satış ve alacak riski arasında dengeyi sağlamada şirketlere yardımcı oluyoruz. Bu hizmetlerimiz karşılığında şirketler satış hacmi artışının yanı sıra tahsil ettikleri tutarı da artırıyor. Şirketlerin tüm iş süreçlerinde olduğu gibi finansal alanda da veriye dayalı karar verme mekanizmalarını devreye alması gerekiyor. Ölçülebilir ve öngörülebilir karar alma süreçleri şirketlerin nakit akışlarını dengede tutmalarını ve böylelikle sürdürülebilir kurumlar olmalarını sağlıyor. Şirketlerin bu bakış açısı ile hareket etmelerinin uzun vadede değerli faydalar elde etmelerinin önünü açacağı düşüncesindeyiz.

 

Satış ve alacak riski arasında dengeyi sağlamada şirketlere yardımcı oluyoruz



Risk konusu genelde, ekonomik olarak sıkıntılı, kriz ortamları oluşunca konuşuluyor en çok. Tabii ki risk her dönemde oluşabilecek bir olgu. Riskini iyi yöneten firmalar neleri doğru yapıyor? Kişiler bu konuya nasıl yaklaşmalı?

 

Belirttiğiniz şekilde kriz ortamlarında daha fazla konuşulmakla birlikte, risk her zaman dikkatle yönetilmesi gereken önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Ticaretin iki temel bacağı var. Biri satış, diğeri de risk. İkisi arasındaki denge bozulduğu zaman şirketler ya yüksek riske maruz kalıp nakit akışında sorun yaşıyor ya da müşteri kaybı ile satış anlamında rekabette geriye düşebiliyor. O sebeple riski satışın bir parçası olarak görüp duyarlı hareket etmek gerekiyor. Riskini iyi yöneten firmalar bu konuya yatırım yapıyor ve uzman ekipler kuruyor. Şirket yöneticilerinin de risk ve finans ile ilgili bölümleri operasyonel maliyet kalemi olarak değil, şirketin sürdürülebilirliğini sağlayan stratejik bir alan olarak konumlandırması gerekiyor. Son zamanlarda CFO’ların şirketlere Genel Müdür olarak atanmaya başlanması da bu önemin farkına varan şirketleri gösteriyor.

 

2021 yılı için, beklentileriniz doğrultusunda özellikle alacak riski yönetimi yönünde önerilerinizi duymak isteriz.

 

Pandemi ve aşılanma sürecinin nasıl sonuçlanacağı tüm ekonomileri yakından ilgilendiriyor. Birçok rapor ve uzman görüşünde yılın ikinci yarısı itibariyle ekonomilerde hareketlenme başlanacağı öngörülmekte. Şirketlere müşteri kabul süreçlerini dikkatle yapmalarını ve mevcut portföylerinin de riskini takip etmelerini önerebilirim. Faiz ve maliyetlerin yükseldiği bir ortamda alacak riski yönetimi önemini artırmaya devam edecektir.

 



Fanaliz profilini incelemek için tıklayın.