-
Üretimde Süreçleri Sağlamlaştırma
Lukwise Röportajları - Sempro Mühendislik & Danışmanlık
Lukwise röportajlarında konuğumuz Sempro Danışmanlık&Mühendislik Kurucusu Semiha Yaşar
Sempro Danışmanlık, makine mühendisi Semiha Yaşar tarafından kurulmuş bir şirket. Semiha Yaşar’ın Sempro’yu kurma hikayesini merak ediyoruz. Kuruluştan bugüne kadar geriye baktığınızda nasıl değerlendirirsiniz?
2015 yılına kadar, 31 yıl şirketlerde profosyenel olarak çalıştım. En son çalıştığım yer olan FNSS’de çalışma sürem 25 yıl. FNSS’de Ar-Ge, Program Yönetimi, Tasarım, vb. konularında çalışma ve yöneticilik yapma fırsatım oldu. Bu aşamaya gelince, öğrendiklerimle şirketler ve kişilere katkım olabilir mi düşüncesi ile kendi şirketimi kurmaya karar verdim. Temel motivasyonum özellikle ürün yöneten şirketlerde yaşanan problemlerin çözümüne destek olmak ve belirli alanlarda sahip olduğum tecrübeyi kullanarak, sunacağımız eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile kurumlara katma değer yaratmaktı. Uzmanlık alanı olarak da ilk başta kendimize, en tecrübeli olduğumuz konular olan; “Yeni Nesil Konfigürasyon Yönetimi CM2”, “Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM)”, “Entegre Lojistik Destek (ELD)”, “Sistem Mühendisliği” ve “Proje Yönetimi” konularını seçtik.
Şu anda yaptığımız değerlendirmede doğru alanlara odaklandığımızı görüyoruz. Firmalarda yürütülen ve yukarıda tanımladığımız eğitimlere talep arttıkça, yeni konularda çalışma alanları da yaratma imkânı doğuyor. Örneğin ürün yönetimi üzerinde çalışırken ürün ve dijitalleşme stratejisine de odaklanmamız gerektiğini görüyoruz.
Uzmanlık alanı olarak da ilk başta kendimize, en tecrübeli olduğumuz konular olan; “Yeni Nesil Konfigürasyon Yönetimi CM2”, “Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM)”, “Entegre Lojistik Destek (ELD)”, “Sistem Mühendisliği” ve “Proje Yönetimi” konularını seçtik.
Detaylara baktığımızda mühendislik alanına odaklanmış eğitimleriniz dikkat çekiyor. Bize eğitimlerinin içeriğinden bahseder misiniz? Hangi alanlarda eğitimler veriyorsunuz ve bu eğitimleri kimlerin almasını önerirsiniz?
Eğitimlerimiz, uzmanlık alanlarımız olan “Yeni Nesil Konfigürasyon Yönetimi CM2”, “Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM)”, “Entegre Lojistik Destek (ELD)”, “Sistem Mühendisliği”, “Proje Yönetimi” ve “SAE EIA-649” konuları.
Sistem Mühendisliğinin Temelleri Eğitimimiz ile, mühendislerin ve mühendislik yöneticilerinin, sistem mühendisliği disiplininin ve uygulamalarının temellerini anlamaları ve projelerinde uygulamaları hedefleniyor. Eğitim kapsamındaki bilgiler, en temelden başlayarak yapılandırılmış bir şekilde detaylandırıldığı için eğitim öncesinde herhangi bir ön bilgi gerekmiyor.
Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Eğitimimiz, CM2 eğitimlerini tamamlar nitelikle. Bu eğitimde, ürün yaşam döngüsü yönetimi (Product Lifecycle Management / PLM) kavramının temelleri, kurumsal seviyede kullanımı ve PLM projelerinin nasıl yönetileceği anlatılıyor. Eğitim, mevcut PLM çözümlerinden bağımsız şekilde veriliyor.
Proje Yönetimi Eğitimlerimizde, belirli bir projenin hedef ve amaçlarına ulaşıp bitirilmesi için kaynakların planlanması, organize edilmesi ve tedarik edilmesini konu alan proje yönetimi disiplini anlatılıyor.
Tedarik makamları, askeri projelerle ilgili çalışmaların, geleneksel konfigürasyon yönetimi ile ilgili standartlara da uygun olmasını talep ediyor. Bu nedenle Sempro, ana yüklenicilerin ve alt yüklenicilerin bu konudaki ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına, SAE EIA-649 Standardı konusunda da eğitimler veriyor.
Bu eğitimleri ölçek ve sektör bağımsız ürün üreten tüm firmaların almasını öneriyoruz. Çünkü, dijitalleşmenin önemini gitgide arttırdığı bir dönemde yaşıyoruz ve günümüzde bu dijitalleşmeye uyum sağlayamayan firmalar ayakta kalamıyor.
Dijitalleşme denildiğindeyse firmaların aklına ilk olarak ERP, PLM gibi araçlara yatırım yapmak geliyor. Oysa bu dijitalleşmenin temelinde süreçler yatıyor. Bizim kurumlara eğitimlerimizle sağladığımız değişim, bu bakış açısı üzerinde oluyor.
Biz temelleri, yani süreçleri, sağlamlaştırmaya katkı sağlıyoruz. Bu noktada da firmalara sağladığımız en büyük avantaj eğitimlerle süreçler konusunda farkındalık yaratmak, danışmanlıklar ile de firmaların süreçlerindeki boşlukları analiz edip bu süreçleri geliştirmek oluyor. Bu çalışmaları yapan firmalar dijitalleşme konusunda daha sağlam bir temel oturtabiliyorlar. Özetle, eğitimlerimizde farkındalık yaratıp, danışmanlıklarımız ile bu eğitimlerin uygulamasını gerçekleştiriyoruz.
Dijitalleşme denildiğindeyse firmaların aklına ilk olarak ERP, PLM gibi araçlara yatırım yapmak geliyor. Oysa bu dijitalleşmenin temelinde süreçler yatıyor.
Eğitimleriniz içinde yer alan “CM2” eğitimlerini hangi sektörlere özellikle sunuyorsunuz ve bu eğitimlerin kapsamı ve faydası nedir?
CM2 eğitimi ürün ve hizmet sunan her sektöre fayda sağlayacak bir metodu öğretiyor. Dünyada da Apple, ASML, Delphi, Boeing, Lockheed Martin, General Motors, Raytheon, Gulfstream ve NASA gibi, Türkiye’de de Roketsan, TEİ, FNSS, ASELSAN, HAVELSAN gibi farklı sektörlerden firmalar bu eğitimleri alıyorlar.
Günümüzde pek çok şirket, doğru tanımlanmayan süreçleri sebebiyle hatalı hizmet ya da ürünler ortaya koyuyor. Kuruluşlar, bu hataları ortadan kaldırmak için; para, zaman, iş gücü ve malzeme harcayarak düzeltici faaliyetlerde bulunuyorlar. CM2 yöntemi, bazı firmalarda %60’lara varan düzeltici faaliyet oranını, %10’lara düşürebiliyor. CM2 bu işe, özellikle ürün yönetimini merkeze alan süreçleri doğru şekilde tanımlayarak başlıyor. Bu yöntem sayesinde, süreçlerde değişiklik ve iyileştirme yapmak çok kolay hâle geliyor. İyileşen süreçler, hatasız ürün ve hizmetleri doğuruyor. Azalan hatalar ise maliyetleri düşürüyor.
CM2 metodolojisi Konfigürasyon yönetimi sürecinin kapsamına, gereksinimlerin, anahatların, isimlendirme numaralandırma ve tekrar kullanım sürecinin, verilerin ve kayıtların ve değişikliklerin yönetimini de alıyor. Bu sayede ürüne ait tüm veri setleri, ürünün yaşam döngüsü boyunca doğru, açık ve anlaşılır bir şekilde tutuluyor. Bu yaklaşım az önce bahsettiğim düzeltici faaliyetleri azaltmak konusunda oldukça etkili.
Bir ürün ya da hizmetin geliştirme sürecinde kullanılan bir bileşenin, başka bir projede yeniden kullanılabilme kabiliyetini de arttıran CM2, yeni bir ürün ya da hizmetin geliştirilmesi sırasında harcanan iş gücünün azaltılmasına da katkı sağlıyor. Tasarım ve geliştirme süreçlerinde çalışan bir mühendis, mesaisinin büyük bölümünü, ihtiyaç duyduğu bilgileri ararken geçiriyor. CM2 ise bilgileri ve bilgiye erişme yöntemlerini düzenleyerek izlenebilirliği arttırıyor, iş gücü kayıplarını ortadan kaldırıyor. Bilgi ve malzemelerin tekrar kullanılabilme kabiliyeti sürekli artarken, ürün ve hizmet geliştirme maliyetleri de azalıyor.
Danışmanlık hizmeti verdiğimiz firmaların birçoğu, daha önce sadece sertifika alabilmek için hazırladıkları; misyon, vizyon ve kalite politikası gibi kendilerini tanımlayan temel dokümanları bile değiştiriyorlar.
Süreç mükemmelliği nedir? Bir kurumun bu mükemmelliğe ulaşmak kuruma ne kazandırır? Sempro olarak bu kapsamda nasıl destekler veriyorsunuz?
Süreç mükemmelliği süreçlerin etkili ve verimli olmasıdır. Ürünlerin veya servislerin tutarlı bir şekilde, kalitesinde en az değişim ve üretiminde en az israf ile teslimatını sağlamaya yarayan süreçlerin tasarlanması ile Süreç Mükemmelliği mümkün hale gelir. Süreç Mükemmelliği Ürün/Servislerin sürekli iyileştirilmesini hedefler.
Sempro olarak biz de şirketleri süreç mükemmelliğine ulaştırmak için danışmanlık hizmetleri vermekteyiz. Bu hizmetlerden bir tanesi “Şirketleri Yalın Yönetmek İçin Bir Metodoloji: Şirket Anahattı”. Bu hizmetimizi, firmalar ile birlikte gerçekleştirdiğimiz, bir dizi çalıştay vasıtasıyla veriyoruz. Bu çalıştaylarda, ilk başta, ilgili firmanın, kendi içinde, “Biz kimiz?, Ne yapıyoruz? Ve Nasıl yapıyoruz?” sorularına yanıt vermesini sağlıyoruz.
Firmanın, hangi ürün ya da hizmetleri, hangi süreçler sayesinde ortaya koyduğunu analiz ediyor ve daha sonra firmanın, şu ana kadar süreçlerini tanımlama konusunda yaptığı mevcut çalışmaları inceliyoruz. Sonrasında boşlukları tanımlıyor ve bir yol haritası oluşturuyoruz. Süreçlerdeki boşlukların belirlenip süreçleri iyileştirme çalışmalarına başlanması süreç mükemmelliği için ilk adım.
Danışmanlık hizmeti verdiğimiz firmaların birçoğu, daha önce sadece sertifika alabilmek için hazırladıkları; misyon, vizyon ve kalite politikası gibi kendilerini tanımlayan temel dokümanları bile değiştiriyorlar. Kısa süre içerisinde, bu firmalarımızın, aynı iş gücü ile daha çok iş yapabilir hale geleceklerine ve düzeltici faaliyet maliyetleri azaltacaklarına inancımız tam. Ayrıca, şirketlerdeki süreçlerin doğru tanımlanması ve kayıt altına alınması, işe yeni başlayanların oryantasyonu için de çok önemli.
Pandemi ile birlikte sunduğunuz hizmetlerde ve hizmet kanallarında ne gibi değişimler oldu? Bu sürece uyumunuz nasıl ilerledi ve size neler kazandırdı?
Pandeminin bize getirdiği avantaj ve dezevantajlar oldu. İşimiz gereği firmalarda bulunmak ve hizmetimizi firmaların bünyesinde gerçekleştirmek şeklinde çalışırken, söz konusu iletişimi dijital araçlar üzerinden yapmak durumunda kaldık. İletişimin dijital ortamda gerçekleşmesi tabii ki kolay olmuyor. Ancak bir taraftan da çalışmak ve sonuca gitmek için daha verimli olmaya başladık. Seyahat ortadan kalktı. 1 saat bir toplantı için 4 saatlik bir araba veya uçak yolculuğu yapmaya gerek kalmadı. Yeni normale biz de hizmet sağladığımız firmalar da uyum sağladı diyebilirim.
Sempro 2021 yılı beklentİlerİ
Kurumsal eğitimler dijitalleşme ile beraber daha ulaşılabilir oldu.
Önümüzdeki dönem kurumsal eğitim sektöründe nasıl gelişmeler bekliyorsunuz? Bu beklentileriniz kapsamında 2021 yılı için “Sempro”nun hedefleri ve beklentileri nelerdir?
Kurumsal eğitimler dijitalleşme ile beraber daha ulaşılabilir oldu. Çalışanların yerlerinden ayrılıp eğitimlere katılmalarına gerek kalmadı. Çevrimiçi eğitimler arttı. Tüm bunlar da kurumsal eğitim sektörüne yön vermeye başladı.
Şöyle ki çalışanların her eğitimi, istediği zaman ve istediği şekilde erişme imkanının olması, eğitim şirketlerinde teknolojiden yararlanmayı zorunlu hale getirdi. Daha fazla ve dünyanın her yerinden eğitmen ve danışmanla çalışma imkânı oldu.
Sempro olarak, biz de çevrimiçi ve farklı eğitimler oluşturmaya başladık. Eğitmenlerimiz ve danışmanlarımız dünyanın her yerinden olabiliyor. Örneğin eğitimi yurtdışı bir firma için yapıyorsak yurtdışından ve aynı dili konuşan bir tercüman veya eğitmenle çalışabiliyoruz.